Skip to content
Reklam

Selamlar.
Uzun zamandır kıdemli acil asistanı nöbeti tutan biri olarak, çömez arkadaşların sıklıkla unuttukları şeylere veya periferden sevk olan hastalarda unutulan ayrıntılara nispeten hakim olduğumu düşünüyorum. Amacım, konuyu teorik olarak anlatmaktan ziyade, pratik hatırlatmalarda bulunmak. Umarım bu yazı denemesi işinize yarar:

“Foley sondası da var, sabahtan beri idrar çıkışı yok, anürik oldu”

Anürik de olmuş olabilir, doğrudur. Ancak nice hastalar vardır ki, sadece foley sondası tıkandığı için anürik zannedilir, hatta bu durum ilerleyip post-renal böbrek yetmezliğine yol açabilir. Özellikle pürülan idrarı veya makroskopik hematürisi olan hastalarda foley sondalar sıklıkla tıkanma eğilimindedir. Yapılması gereken basit aslında, muayene ile veya elinizin altında varsa USG ile globe’u olup olmadığına bakmak.

“Bilinci kapalı multitravma hastasına kan şekeri bakmayı unutmak”

Olay travma da olsa, bilinci kapalı hastaya yaklaşımda değişiklik olmaz, kan şekerine mutlaka bakılmalıdır. Hasta hipoglisemiye girip; düşmüş, kaza yapmış, uçaktan düşmüş vs olabilir, bu işler hep kısmet sonuçta.

“Aaa, allerjisi varmış.”

Hastaya ilaç vermeden önce, sıklıkla alerjik durumun olup olmadığı unutulur; kendimden biliyorum. Siz siz olun, hastada anaflaksi gelişmeden önce bilinen alerjik durum olup olmadığını sorun derim.

“Gebelik şüphesi kesinlikle yok demişti”

Röntgende gözüken bir fetus’u açıklamak zor olabilir. Veya bu kızın karnı şişti, kabız oldu diye getirilip doğumhaneye götürülen hastalar efsane değildir; acilde yaşanmışlığı vardır. Hasta bilmiyor olabilir, çevresel faktörlerden ötürü yalan söylemek durumunda kalmış olabilir, kendisi ihtimal vermiyor olabilir; ama gebelik çağındaki bir kadının aslında gebe olabileceğini ilaç başlamadan, görüntüleme istemeden önce düşünmemiz şart. Özellikle, doğurganlık çağındaki bir hastadan herhangi bir kan tetkiki isteniyorsa, mutlaka β-HCG de ekleyin derim.

Reklam

“Hastanın kullandığı ilaçları sormamak”

Geçen hafta başımıza gelen ibretlik bir olay; bu hastanın neden bradikardisi var diye düşünürken hastanın 3 ayrı beta bloker kullandığını fark ettik. Özellikle yaşlı hastalar, ilaçları tuhaf bir şekilde kullanma eğiliminde olabiliyor; dikkat.

Reklam

“Yaşlı hastadan çok şey beklemek”

“Karnı ağrıyor ama batında hassasiyet var sadece, lökositozu da yok. Yarın polikliniğe gelir.” Tebrikler, potansiyel mezenter iskemi atladınız. Yaşlı ve düşkün hastalarda, beklenen enflamatuvar yanıtın olmayabileceğini unutmayın. Ateş yüksekliği olmayabilir, WBC yüksekliği olmayabilir, defans, rebound çıkaramayabilir. Yaşlı popülasyonda ayrıca dikkatli olmakta fayda var.

Reklam

“Tekrar ateşi yükseldi, biz de getirdik.”

Hastayı muayene ettik. Bakteriyel enfeksiyon düşündük. Ateşi düşürdük. Uygun antibiyotik reçete ettik. Geçmiş olsun dedik, mutlu mutlu taburcu ettik. Hasta 8 saat sonra geri geldi. Şık bir durum değil. Yoğunluktan dolayı ateş yüksekliğinin iki gün kadar devam edebileceğini, gerekli antipiretik uygulamaları mutlaka anlatmamız lazım. İşimiz sadece tanı koyup taburcu etmek değil sonuçta. Aslında bu durum sadece ateş yüksekliği için değil, tüm hastalar için geçerli. Sonrasında kontrol amaçlı x polikliniğine başvurmasını önermeyi unuttuğumuz her hasta, bize acil servis kalabalığı olarak yansıyabilir; gereksiz tekrar başvurulara yol açmayalım.

Editör: Yusuf Ali Altuncı

3 Yorumlar

  1. Ben radyoloji uzmanıyım. Siteniz çok güzel ve bilgilendirici. Sadece acilci arkadaşlara değil tüm branşlara hitap ediyor Özellikle akut mezenterik iskemi hakkında yazdıklarınız bundan sonra benim de kulağıma küpe olacak. Kolay gelsin


blank
Yükleniyor..