Skip to content

FOAMed Paneli – Nelerden konuştuk?

Reklam

Eğitim denen şey Powerpoint slaytlarıyla değil, teşvik eden rol model olmakla ilgilidir.

Dr. Robert L Rogers

 

Tıbbi içeriğe sahip yazıları yazmak ve tıbbi içerikten tamamen bağımsız yazıları yazmak kolay olsa da, ikisinin arasında paramedikal yazılar yazmak gerçekten çok zor. Bu seferki yazı da biraz öyle olacak. Bildiğiniz gibi 9. Türkiye Acil Tıp Kongresi’ni geride bıraktık. Kongrenin en farklı oturumlarından biri de şüphesiz “FOAMed” paneliydi. Açıkoturum şeklinde yapılandırılan panelinde Dr. Arif Alper Çevik, Dr. Haldun Akoğlu, Dr. Serkan Emre Eroğlu, Dr. Yusuf Ali Altunci, Dr. Gökhan Aksel ve ben, hep birlikte FOAM’ı, aslında bunun üzerinden de acilci.net’i tartıştık. Kongrelerde görmeye pek alışık olmadığımız şekilde salonla interaktif ve sohbet havasında bir panel gerçekleştirdik. Bu yüzden, konuşmacıları panelistlerle sınırlamak haksızlık olur.

Burada aslında birbirini çok da iyi tanımayan, hatta bu kongrenin içinde tanışan; sadece mailler, twitter paylaşımları ve sitedeki yazılar üzerinden görüşen ve her gün çoğalan heterojen bir ekibin ortak bir amaç doğrultusunda nasıl hareket ettiğini gördük ve bununla gurur duyduk. Sitenin yayına başladığı Aralık 2012’nin son günlerinden beri, amaç sadece internet üzerinde gittikçe hızlanan bu “mecrada” (Dr. Haldun Akoğlu’nun ifadesiyle) ülkemiz acil tıbbının yerini alabilmesini sağlayabilmekti.

Panelde ne üzerine mi konuştuk? Öğrenmenin yollarının her geçen gün değişmesinden, bilgi paylaşımında açık ve serbest erişime olan istekten, kalın kitapların cümlelerini ve anlamsız powerpoint sunumlarını ezberlemenin yükünden, bu sitenin kurulması ve devam ettirilmesindeki zorluklardan, neden vaktimizi ayırıp da sabahlara kadar bu yazıları yazdığımızdan, videoları çektiğimizden ve çevirdiğimizden, yazıların okunma sayılarını nasıl merak ettiğimizden, amatörlüğün faydalarından, profesyonelliğin zararlarından, teknolojiye en yabancımızın bile açtığı twitter hesaplarından, kaynakların güvenirliğinden, yazarlar / yönetmenler / anchormanler ve okurlar / izleyiciler /dinleyiciler arasındaki etkileşimden, yazıların güncellenme zorluğundan, işlerin aramızda nasıl “düzenli” bir randomizasyonla dağıldığından ve site için harcadığımız milyonlarca dolardan bahsettik.

Sizleri de bir nebze yazı yazmak, video çekmek, soru sormak, yorum yapmak, eleştirmek, belki de yeni bloglar açmak için cesaretlendirebildiysek ne mutlu bize..

Herkese sevgiler.

 

Not: Her zamanki gibi, kaynak göstermeden olmaz:

Akoglu H. Bir internet devrimi: Serbest, açık erişimli, tıp eğitimi (FOAM). Tr J Emerg Med 2013;13(1):1-4.

 

 

2 Yorumlar

  1. Eline Sağlık Özgür. Ben yazıdaki “birbirini çok da iyi tanımayan” kısmına dikkat çekmek istiyorum. Aslında Foamed kavramıyla örtüşen bir “gariplik” durumu bu. Garip dedim çünkü gerçekten hiç tanımadığınız insanlarla (hepsi değil elbette ama bir kısmımız hiç tanışmadan sürekli mailleşiyoruz) böyle bir projede bulunmak ve daha da garibi sanki birşeyleri başarmak çok ilgi çekici geliyor bana. İşte bu gariplik hali aslında yeni çağın insanının kendini hazırlaması gereken bir olay bence. Sanal arkadaşlıklar bazen kişileri yalnızlığa, gerçek dostuklardan uzaklaşmaya ittiği yönünden eleştirilir hep. Haksız bir eleştiri olmasa gerek ancak bu sanal arkadaşlık durumunu fırsata da çevirmek mümkün diye düşünüyorum. Çünkü gerçek (yüz-yüze) arkadaşlıklar ve iletişimler en azından bu çağda artık yetmemeye başlayabiliyor ve herkesle bu boyutta somut bir iletişim kurmak fiziken olanaksız. Sosyal ağlar, Foamed gibi bunun daha bilimsel yansımaları ve benzeri siteler ulaşılmaz insanları biraraya getiriyor. doğru bir matematik ve kimyasal uyumla istenirse oldukça keyifli işler de başarılabiliyor bence. Bundan dolayıdır ki birebirde tanışmamış ya da yeterince tanışmamaış insanların ağ üzerinden geliştirdiği dostluğu ve bu dostluğun en somut ürünü olan bu Foamed sitesini ben çok önemsiyorum..

  2. Eline Sağlık Özgür.
    Ben yazıdaki “birbirini çok da iyi tanımayan” kısmına dikkat çekmek istiyorum. Aslında Foamed kavramıyla örtüşen bir “gariplik” durumu bu. Garip dedim çünkü gerçekten hiç tanımadığınız insanlarla (hepsi değil elbette ama bir kısmımız hiç tanışmadan sürekli mailleşiyoruz) böyle bir projede bulunmak ve daha da garibi sanki birşeyleri başarmak çok ilgi çekici geliyor bana. İşte bu gariplik hali aslında yeni çağın insanının kendini hazırlaması gereken bir olay bence. Sanal arkadaşlıklar bazen kişileri yalnızlığa, gerçek dostuklardan uzaklaşmaya ittiği yönünden eleştirilir hep. Haksız bir eleştiri olmasa gerek ancak bu sanal arkadaşlık durumunu fırsata da çevirmek mümkün diye düşünüyorum. Çünkü gerçek (yüz-yüze) arkadaşlıklar ve iletişimler en azından bu çağda artık yetmemeye başlayabiliyor ve herkesle bu boyutta somut bir iletişim kurmak fiziken olanaksız. Sosyal ağlar, Foamed gibi bunun daha bilimsel yansımaları ve benzeri siteler ulaşılmaz insanları biraraya getiriyor. doğru bir matematik ve kimyasal uyumla istenirse oldukça keyifli işler de başarılabiliyor bence. Bundan dolayıdır ki birebirde tanışmamış ya da yeterince tanışmamaış insanların ağ üzerinden geliştirdiği dostluğu ve bu dostluğun en somut ürünü olan bu Foamed sitesini ben çok önemsiyorum.


blank
Yükleniyor..