Skip to content

Ticari Hava Taşımacılığı Sırasında Uçakta Kardiyopulmoner Resüsitasyon

Reklam

Dünya genelinde yaklaşık 3 milyar kişi, 1 milyondan fazla turisti de içeren ticari hava taşımacılığı yoluyla seyahat ediyor. Hava yolculuğu genel olarak güvenli olmasına rağmen, yolcu demografik özellikleri ve mevcut sağlık koşulları ile daha büyük uçaklarda (örneğin Airbus A380) yolcuların sayısı ve çok uzun mesafelerdeki uçuşlar, uçuş başına uçakta acil durum olasılığını artırır. Bu nedenle, yolcuların hava yolculuğu sırasında tıbbi sorunlar son yıllarda artan bir ilgi uyandırmıştır. 2015 yılında Alman Havacılık ve Uzay Bilimleri Topluluğu (DGLRM) bu kılavuzu yayınladı. Kılavuzun tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

Amerikan Kalp Derneği (AHA) ve Avrupa Resüsitasyon Konseyi (ERC) tarafından hazırlanan kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) kılavuzları, sadece ulaşım araçlarında ve uçaklarda uçuş sırasında meydana gelebilecek tıbbi acil durumlarda kardiyak arrestler için genel öneriler sunmaktadır.
Bununla birlikte, bu yönergeler genel amaçlar içindir ve havacılık/uçakla ilgili farklı özelliklerini dikkate almazlar.
Dahası, uçuş esnasında havaya özgü kardiyak arrestin yönetimi yayınlanmış literatürde yeterince ele alınmamıştır.
Bu konuyla ilgili birkaç önceki araştırmaya ve mevcut ERC veya AHA’nın CPR kılavuzundaki bazı tavsiyelerine rağmen, henüz uçuş esnasındaki kardiyak arrest (IFCA) olan hastaları nasıl ele alacağına ilişkin geniş kapsamlı bir açıklama yok.

Bu kılavuzun amacı, (ticari) uçaklarda ani kardiyak arrest sonrasında özellikle uçuş esnasında kardiyopulmoner resüsitasyona yönelik yayınlanmış literatürü analiz etmek ve kanıta dayalı ve uzman görüşü oluşturmaktır.

Genel Öneriler

  • Acil durum ekipmanın yerinin yanı sıra içeriği uçuş öncesi güvenlik duyurusunda belirtilmelidir.
  • Acil tıbbi ekipmanın bulunduğu yerin yanı sıra kardiyak arrest durumunda nasıl davranacağınıza dair kısa bilgiler koltuk cep güvenlik talimatları kartında yazmalıdır.
  • Kardiyak arrestin tanınmasından sonra uçakta anonsla yardım (profesyonel) istenmesi çok önemlidir.
  • Uçuş sırasında telekonferans yeteneği mevcut olmalıdır.
  • Standart bir dokümantasyon formunun bulunması önemlidir.
  • CPR ve diğer acil tıbbi veriler standart bir uluslararası veri tabanına kaydedilebilir.
  • Kardiyak arrest geçiren hastalar için bir EKG mevcut olmalıdır.
  • Bir defibrilatör (örn: OED) bulunması gerekir ve uçuş sırasında uygun olmalı.
  • İntravenöz bir erişim şarttır ve uçuş sırasında kullanılmalıdır.
  • İntraosseöz erişim sağlamak gerekli olabilir ve cihaz mevcut olmalıdır.
  • CPR için, adrenalin, amiodaron,lidokain, glukoz ve midazolam bulunmalıdır.
  • Mekanik CPR cihazları, özel durumlarda CPR’yi kolaylaştırabilir, ancak uçuş sırasında uygun olmayabilir.
  • Pulse oksimetri standart kabul edilir (temel monitörizasyon) ve tedavide kullanılmalıdır. İnvaziv olmayan kan basıncı ölçüm cihazları da standart kabul edilir (basit monitörizasyon) ve tedavide bulunması gerekir.
  • Uçuşta kardiyak arrest sırasında kapnometri/kapnografi kullanımı sınırlıdır. En azından (temel) nitel bir kapnometre mevcut olmalıdır.
  • Glukoz ölçümleri için bir glukometri kullanmak, CPR sırasında/sonrasında önemlidir ve cihaz mevcut olmalıdır.
  • İki kişilik CPR optimum kabul edilir.
  • CPR için en uygun yer mutfak kısmıdır, ancak uçak modeline bağlı olabilir. Ayrıca, uçak koridorundaki CPR mümkün kabul edilir. (Şekil – 1)
  • Üstten (overhead)CPR ve telefon-CPR resüsitasyon sırasında gerçekleştirilebilir. (Şekil – 2)
  • CPR, eğer varsa, bir sağlık uzmanı tarafından gerçekleştirilmeli / denetlenmelidir. Bununla birlikte TYD, OED veya KPR eğitilmi almış uçuş ekibi veya bu eğitimleri almış biri göğüs basısını gerçekleştirmek için görevlendirilmelidir.
  • Uçuşta CPR sırasında hava yolu yönetimi için, supraglottik bir hava yolu (örn. Laringeal maske veya laringeal tüp) kullanımı, yüz maskesi havalandırması veya endotrakeal entübasyondan (ETI) daha üstün olabilir.
  • Kabin ekibi başlangıçta ve yılda bir kez CPR için eğitilmelidir, her altı ayda bir bu eğitimi tekrarlamaları önerilmektedir.
  • Kabin ekibi, temel yaşam desteğinde düzenli olarak – uçakta CPR’ye odaklanarak – eğitilmelidir.
  • Hastanın spontan dolaşımının geri dönüşü sağlandıysa (ROSC) acilen uçağın yönlendirilmesi yapılmalıdır.
  • Acil olarak uçağın yönlendirmesinde CPR’a devam edilmelidir.
  • Fiksasyon cihazları sınırlı öneme sahiptir ve ROSC sonrası hastanın sabitlenmesine yardımcı olabilir
  • Uçak kabinindeki ortam basıncının düşürülmesi nedeniyle, kandaki azalmış parsiyel oksijen basıncını telafi etmek için ROSC’dan sonra bile oksijen kullanılmalıdır.
  • ROSC sonrasında mümkün olan en kısa sürede hedeflenen vücud ısısı yönetimini başlatmak önemlidir.

blank

Yazının kanıt kalitesi düzeylerine BURADAN ve Kanıt seviyerine BURADAN ulaşabilirsiniz.

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


blank
Yükleniyor..