Skip to content

ACR Kriterleri: Akut non-lokalize karın ağrısı

Reklam

Bu yazımızda American College of Radiology’nin (ACR) uygunluk kriterleri ön adı ile yayınladığı kılavuzlardan Akut non-lokalize karın ağrısı ile ilgili olan kılavuzu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Yazımızda olası klinik senaryo varyasyonlarında tercih edilecek radyolojik görüntüleme metodlarını tablolarda bulabilirsiniz. İyi okumalar

Varyant 1: Akut nonlokalize karın ağrısı ve ateş. Yakın zamanda cerrahi girişim yok. İlk görüntüleme.

Radyolojik prosedür Yorum RDD
IV Kontrastlı batın ve pelvis BT Genellikle uygun. ☢☢☢☢
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis MRG Uygun olabilir. 0
Abdomen USG Uygun olabilir. 0
Kontrastsız batın ve pelvis BT Uygun olabilir. ☢☢☢☢
Kontrastsız batın ve pelvis MRG  Uygun olabilir. 0
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis BT Uygun olabilir. ☢☢☢☢
X-Ray Batın Uygun olabilir. ☢☢
FDG-PET/BT Kafa tabanından uyluğa kadar Genellikle uygun değildir.. ☢☢☢☢
 In-111 WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir.. ☢☢☢☢
Tc-99m kolesintigrafi Genellikle uygun değildir. ☢☢
Tc-99m WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir. ☢☢☢☢
X-ray kontrast enema Genellikle uygun değildir.  ☢☢☢
X-Ray Üst GİS serisi İnce bağırsak takibi ile birlikte  Genellikle uygun değildir.  ☢☢☢
Relatif

Radyasyon

Düzeyi

 

Varyant 2: Akut nonlokalize karın ağrısı ve ateş. Postoperatif hasta. İlk görüntüleme.

Radyolojik prosedür Yorum RDD
IV Kontrastlı batın ve pelvis BT Genellikle uygun. ☢☢☢☢
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis MRG Uygun olabilir. 0
Abdomen USG Uygun olabilir. 0
Kontrastsız batın ve pelvis BT Uygun olabilir. ☢☢☢☢
Kontrastsız batın ve pelvis MRG  Uygun olabilir. 0
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis BT Uygun olabilir. ☢☢☢☢
X-Ray Batın Uygun olabilir. ☢☢
X-ray kontrast enema Uygun olabilir.  ☢☢☢
X-Ray Üst GİS serisi İnce bağırsak takibi ile birlikte Uygun olabilir.  ☢☢☢
FDG-PET/BT Kafa tabanından uyluğa kadar Genellikle uygun değildir.. ☢☢☢☢
 In-111 WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir.. ☢☢☢☢
Tc-99m kolesintigrafi Genellikle uygun değildir. ☢☢
Tc-99m WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir. ☢☢☢☢
Relatif

Radyasyon

Düzeyi

 

Varyant 3: Akut nonlokalize abdominal ağrı. Nötropenik hasta. İlk görüntüleme

Radyolojik prosedür Yorum RDD
IV Kontrastlı batın ve pelvis BT Genellikle uygun. ☢☢☢☢
Kontrastsız batın ve pelvis BT Uygun olabilir. ☢☢☢☢
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis MRG Uygun olabilir. 0
Abdomen USG Uygun olabilir. 0
Kontrastsız batın ve pelvis MRG  Uygun olabilir. 0
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis BT Uygun olabilir. ☢☢☢☢
FDG-PET/BT Kafa tabanından uyluğa kadar Genellikle uygun değildir. ☢☢☢☢
 In-111 WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir. ☢☢☢☢
Tc-99m WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir. ☢☢☢☢
X-Ray Batın Genellikle uygun değildir. ☢☢
Tc-99m kolesintigrafi Genellikle uygun değildir. ☢☢
X-ray kontrast enema Genellikle uygun değildir.  ☢☢☢
X-Ray Üst GİS serisi İnce bağırsak takibi ile birlikte  Genellikle uygun değildir.  ☢☢☢
Relatif

Radyasyon

Düzeyi

Varyant 4: Akut nonlokalize abdominal ağrı. Aksi belirtilmemiştir. İlk görüntüleme.

Radyolojik prosedür Yorum RDD
IV Kontrastlı batın ve pelvis BT Genellikle uygun. ☢☢☢☢
Kontrastsız batın ve pelvis BT Genellikle uygun. ☢☢☢☢
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis MRG Genellikle uygun. 0
Abdomen USG Uygun olabilir. 0
Kontrastsız batın ve pelvis MRG  Uygun olabilir. 0
Kontrastlı ve kontrastsız batın ve pelvis BT Uygun olabilir. ☢☢☢☢
X-Ray Batın Uygun olabilir. ☢☢
FDG-PET/BT Kafa tabanından uyluğa kadar Genellikle uygun değildir.. ☢☢☢☢
 In-111 WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir.. ☢☢☢☢
Tc-99m kolesintigrafi Genellikle uygun değ<ildir. ☢☢
Tc-99m WBC taraması batın ve pelvis Genellikle uygun değildir. ☢☢☢☢
X-Ray Üst GİS serisi İnce bağırsak takibi ile birlikte  Genellikle uygun değildir.  ☢☢☢
X-ray kontrast enema Genellikle uygun değildir.  ☢☢☢
Relatif

Radyasyon

Düzeyi

 

Giriş

Abdominal ağrı yaratabilen patoloji yelpazesi geniştir ve birçok farklı organ sisteminde patolojiyi tanımlayabilen bir görüntüleme yaklaşımını gerektirir. Yaygın patolojiler arasında pnömoni, hepatobiliyer hastalıklar, komplike pankreatik süreçler, nefrolitiazis, gastrointestinal (GI) perforasyon veya inflamasyon, barsak tıkanıklığı (obstrüksiyonu) veya enfarktüs, abdomenin herhangi bir yerinde apseler ve diğer birçok neden arasında tümör sayılabilir. Acil servise karın ağrısı şikayetiyle başvuran tüm hastaların yaklaşık üçte birine hiç tanı konulmamıştır, üçte birinde apandisit tanısı ve üçte birinde ise diğer bazı belgelenmiş patolojiler vardır. “Diğer” kategorisinde, karın ağrısının en yaygın nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır: akut kolesistit, ince bağırsak tıkanıklığı (SBO), pankreatit, renal kolik, perfore peptik ülser, kanser ve divertikülit. Görüntüleme, ayırıcı tanı ve tedavinin yönetimini sınırlandırmada önemli bir rol oynar.

Abdominal ağrı ile ilişkili ateş, daha da zor bir klinik durum oluşturur. Ateş, intra-abdominal enfeksiyon, apse ya da acil cerrahi veya tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyabilecek diğer durumların klinik şüphesini artırır. Ateş varsa, hızlı ve kesin tanıya gereksinim oldukça artmaktadır. Görüntüleme özellikle akut karın ağrısı ve ateşi olan yaşlılarda oldukça yardımcıdır. Bu yaşlı nüfusta, birçok laboratuvar testi nonspesifiktir ve ciddi enfeksiyonlara rağmen normal olabilir. Nötropenik hasta, tipik abdominal sepsis belirtilerinin maskelenebilmesi (gizlenebilmesi), tanının gecikebilmesi ve yüksek mortalite oranı ile ilişkili olması nedeniyle tanısal bir sorundur.

Bu görüntüleme derlemesinin, ateşi olan veya ateşi olmayan, nonspesifik karın ağrısı, son cerrahi girişimde karın ağrısı olan ve akut karın ağrısı olan bağışıklığı baskılanmış hastaların değerlendirilmesine odaklandığı unutulmamalıdır.

Prosedürlerin Varyanta (Değişkene) Göre Tartışılması

Varyant 1: Akut nonlokalize karın ağrısı ve ateş. Yakın zamanda cerrahi girişim yok. İlk görüntüleme.

Abdominal apseleri olduğundan şüphelenilen hastalar çeşitli şekillerde başvurabilir: ateş ile birlikte, yaygın (diffüz) veya lokalize karın ağrısıyla ya da apandisit, divertikülit, iltihabi bağırsak hastalığı, pankreatit vb. gibi abdominal apselere yatkınlık gösteren bir durum öyküsüyle. Ayrıca, bazı malign durumların (lenfoma ve nekrotizan kitleler dahil) yanı sıra, pankreatik bir malignite durumunda kolanjit gibi sekonder enfeksiyonlar üreten kitlelerin hepsi abdominal ağrı ve ateş ile birlikte olabilir.

 

Radyografi

Her ne kadar radyografilerin kullanımı intraabdominal yabancı cisimleri saptamak için yüksek duyarlılık (% 90) ve bağırsak tıkanıklığını saptamak için orta derecede duyarlılık (% 49) göstermesine rağmen, abdominal ağrı ve ateş veya apsenin tespiti için radyografinin düşük duyarlılığı (sensitivitesi), bu durumda onun rolünü sınırlamaktadır. Radyografi, kolitlerin ve enteritilerin saptanmasında düşük genel duyarlılık göstermektedir ve düşük doz BT bile abdominal radyografi ile karşılaştırıldığında üstün tanısal sonuç göstermektedir. Pek çok yazar, radyografinin, erişkinlerde travmatik olmayan karın ağrısının değerlendirilmesinde sınırlı bir role sahip olduklarını öne sürmektedir.

Kontrast Enema

Güncel literatür, travmatik olmayan karın ağrısı bulunan ve yakın zamanda cerrahi girişim uygulanmamış olması durumunda ateşi olan hastaların değerlendirilmesinde kontrast lavman kullanımı desteklememektedir.

SBFT (İnce Barsak Pasaj Grafisi) ile Üst GI

Güncel literatür, abdominal ağrısı bulunan ve yakın zamanda cerrahi girişim uygulanmamış olması durumunda ateşi olan hastaları değerlendirmek için ince barsak pasaj grafisi (SBFT) ile birlikte bir üst GI serisinin kullanımını desteklememektedir.

BT

Klinik (tanısal) kesinlik nedeniyle genel olarak geniş bir ayırıcılığı olması ve hızlı görüntüleme ihtiyacı ile BT tercih edilen bir görüntüleme seçeneğidir. BT, intravenöz (IV) kontrastlı ve / veya intravenöz (IV) kontrastsız ve pozitif oral kontrastlı veya pozitif oral kontrastsız gerçekleştirilebilir. En yaygın olarak, nonlokalize, travmatik olmayan karın ağrısı durumunda, karın ve pelvisin rutin BT’si, IV kontrastlı ve tek bir kontrast sonrası (post kontrast) faz ile gerçekleştirilir. Bu durumda, tanı için prekontrast ve post-kontrast imajlar gerekli değildir. Apandisitin değerlendirilmesinde abdominal radyografilere bir alternatif olarak, oral veya IV kontrast madde kullanılmadan abdomen BT önerilmektedir. Bununla birlikte, IV kontrast kullanımı, nonlokalize ağrısı olan hastalarda saptanabilir patoloji spektrumunu artırır. Pek çok kurum, taramadan elde edilen kazancın gecikmesi ve kesin olmayan (şüpheli) tanısal avantajına karşı dengelenmiş departman verimliliği nedeniyle rutin olarak oral kontrastı kullanmaz. Kontrendikasyonlar, uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınmamaktadır.

Reklam

Karşılaşılan geniş pataloji spektrumu nedeniyle duyarlılık (sensitivite) ve özgüllük (spesifiklik) aralıkları rutin olarak rapor edilmemesine rağmen, IV kontrastlı BT’nin tanısal değeri artırdığını ve doğrudan tedaviye (yönetimine) yardımcı olduğunu gösteren yeterli veri bulunmaktadır. BT’nin acil serviste yönetim kararları üzerindeki etkisini araştıran prospektif bir çalışmada, travma dışı abdominal şikayetleri olan toplam 584 hasta başvurdu, BT, % 49’unda tanıyı değiştirdi, % 24’ünde kabul durumunu (statüsünü) değiştirdi ve % 25’inde cerrahi planları değiştirdi. Aynı çalışmada, ateşle ilişkili etiyolojilerle ilgili endişeler ile birlikte BT sonrası, apse tanısı %12 oranında azaldı, kolit ve inflamatuar barsak hastalığı % 12 oranında azaldı, kolesistit ve kolanjit tanısı % 100 oranında arttı, pelvik inflamatuvar hastalığı tanısı ise % 280 artmıştır. Sebebi bilinmeyen başlangıçlı sepsisi olan yoğun bakım ünitesi hastaları arasında, abdomen ve pelvis BT’si, 45 hastanın 7’sinde sepsisin kaynağını ortaya çıkardı. Psödomembranöz (yani, clostridium difficile) kolit, yatan hasta grubunda sıklıkla görülür ve ateşi olan bir hastada yaygın bir tanısal düşüncedir; BT bulguları, olguların % 88’inde kolonda mevcuttur. Nadiren, lenfoma veya metastaz gibi yaygın tümörler, karın ağrısı ve ateş ile birlikte ortaya çıkabilir; kontrastlı BT, olası (potansiyel) malignitenin değerlendirilmesinde tüm abdominal organları ve lenf nodu zincirlerini gösterecektir.

Bir apsenin tespitine ek olarak BT, perkütan drenaj için kılavuz olarak da kullanılabilir. Abdominopelvik apsenin tedavisi için perkütan drenaj uygun (uygulanabilir) ve etkilidir.

Crohn hastalığı veya inflamatuar koliti olan erişkin hastalarda ateşin varlığı, ilişkili apse veya flegmon olasılığını artırır.

MRG

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) genellikle kişiye özel protokoller kullanılarak özel (spesifik) belirtiler göz önünde bulundurularak uygulanır. Ancak, akut durum için optimize edildiğinde, MRG, abdominal ve pelvik abseleri tespit etmek için doğru bir muayene olabilir. Akut abdominal ağrıyla başvuran ardışık hastalarda yapılan prospektif bir çalışma, abdominal patolojinin kaynağını belirlemek için hızlı bir şekilde non-kontrast MRG protokolünün kullanımını araştırdı. MRG, 349 olgunun 116’sında pozitif, 3 olgu da ise belirsizdi. Genel kesinlik (doğruluk) % 99’du ve negatif MRG’leri olan sadece 3 olgu, daha sonra apendektomi gerektirdi. SBO (ince bağırsak tıkanıklığı), divertikülit, pelvik inflamatuar hastalığı, piyelonefrit, böbrek apsesi, psödomembranöz kolit ve divertiküler apse dahil bir dizi patoloji tespit edildi. Bu durumda, hızlı bir MRG protokolü yararlı olabilir. Pelvik ağrısı olan hastalarda IV kontrastlı MRG’nin farklı bir retrospektif çalışmasında, MRG, % 100 duyarlılık ve % 92 pozitif prediktif değer ile birlikte akut apandisiti ve % 86 duyarlılık ve% 100 özgüllük (spesifite) ile over torsiyonu gösterdi. Enfekte olmuş sıvıyı enfekte olmamış sıvıdan ayırt etmeyi mümkün hale getirmesinin yanı sıra bir dizi intraabdominal patoloji için MRG’nin doğruluğu göz önüne alındığında, MRG, BT’ye alternatif olarak kullanılabilir. Pratikte, akut abdominal ağrı için MRG’nin uygulanabilirliğinin, kurumsal uzmanlığa, kullanılabilirliğine ve Byott ve ark. tarafından yapılan çalışmada olduğu gibi hızlı elde edilmesine ve multiorgan değerlendirmesini amaçlayan protokollerin benimsenmesine bağlı olacağı unutulmamalıdır.

US

Ultrasonografi (US), genel olarak nonlokalize abdominal ağrı tetkiki için BT’den daha az duyarlıdır ve spesifiktir. Bir intraabdominal abse için spesifik olarak değerlendirmek üzere çoklu çalışma yapılan 92 hastanın bir retrospektif çalışması, BT için sırasıyla % 88 duyarlılık ve % 93 özgüllük (spesifite) ile karşılaştırıldığında,  US için sırasıyla % 75 duyarlılık ve % 91 özgüllük (spesifite) göstermiştir. Deneyimli okuyucular (değerlendiriciler) tarafından yorumlanan, ilk olarak multidetektör BT’den geçirilen hastalarda US’nin performansını değerlendiren daha küçük retrospektif bir çalışma, BT’nin tubo-ovaryan apsenin (n = 9) saptanmasında % 100 duyarlı olduğunu ve bir takip US’inin gerçekleştirilmesinin tanıya yardımcı olmadığını gösterdi. Spesifik olarak apseleri değerlendirmek için yapılmamasına rağmen, abdominal ağrı ile başvuran hastalarda (n = 1,021)  BT ve US’nin yararlılığını değerlendiren geniş bir prospektif çalışma, apandisit (% 94 vs. % 76, P <.01)  ve divertikülit (% 81 vs. % 61, P = .048) tanısında BT ile daha iyi duyarlılık gösterdi. US ve BT, akut kolesistitin saptanması için benzer duyarlılıklara (sensitivitelere) sahipti.

 

FDG-PET/BT (Fluorodeoksiglukoz Pozitron Emisyon Tomografi/ Bilgisayarlı Tomografi)

Akut veya acil karın ağrısının belirlenmesinde genel olarak ilk tercih edilen seçenek olmamasına rağmen, nükleer tıp çalışmaları sonuçlara göre yetersiz kesitsel görüntülemeye bir yardımcı olarak kullanılabilir. Enfeksiyöz, inflamatuar ve neoplastik süreçler için tüm vücudu görüntülemesi ve onun duyarlılığı nedeniyle, fluorodeoksiglukoz pozitron emisyon tomografisi (FDG-PET)/BT, sebebi bilinmeyen nonlokalize ateşin varlığında, özellikle önceki kesitsel görüntüleme, onun kaynağını ortaya çıkartmada başarısızsa, yararlıdır. Bununla birlikte, hastalar karın bölgesine lokalize olan semptomlar ile başvurduklarında, onun kullanımını değerlendiren yeni çalışmalar bulunmamaktadır.

Nükleer Tıp

1980’li yıllardan 1990’lara kadar yapılan eski çalışmalar, BT taraması negatif veya belirsiz (şüpheli) olduğunda abdominal enfeksiyonları ve apseleri değerlendirmede galyum taramalarının, indiyum ve teknesyum lökosit taramalarının yararlı olduğunu gösterdi. Bununla birlikte, bu çalışmaların yayınlanmasından bu yana BT teknolojisinin önemli ölçüde ilerlediğini bilmek önemlidir. Teknesyum işaretli lökositler ile ilgili daha eski literatürde, BT ile yeterli yeni karşılaştırma olmamasına rağmen, abdominal apselerde çok yüksek bir duyarlılık ve özgüllük de önerilmiştir. Ayrıca, safra kesesi veya diğer hepatobiliyer hastalıklarla ilgili spesifik bir endişe varsa, kolesintigrafi bir rol oynayabilir.

Varyant 2: Akut nonlokalize karın ağrısı ve ateş. Postoperatif hasta. İlk görüntüleme.

Son zamanlarda yapılan abdominal cerrahide, çeşitli durumlar, postoperatif sıvı toplamaları, kanama, vasküler yaralanmalar, bağırsak tıkanması (ileus), omental torsiyon / enfarktüs vb. dahil olmak üzere abdominal ağrı oluşturabilir. Ancak, eşzamanlı ateşin varlığı öncelikle postoperatif abse ile ilişkilidir ve daha ileri tetkik için kesitsel görüntülemeyi gerektirir. Ayrıca, son zamanlarda bağırsak manipülasyonu veya rezeksiyonu geçiren hastalar, postoperatif visseral hasar ve/veya anastomoz kaçağı durumunda benzer semptomlarla başvurabilirler. Bu senaryoda, çoğunlukla pozitif oral ve IV kontrastlı ve/veya floroskopik çalışmalarla BT kullanılarak bir anastomozun doğruluğunu belirleme üzerinde özellikle durulmaktadır.

Radyografi

Postoperatif hastada nonlokalize abdominal ağrı ve ateş durumunda radyografilerin kullanımını değerlendiren yeni çalışmalar bulunmamaktadır ve radyografinin apselerin saptanmasında rolü sınırlıdır. İntraabdominal yabancı cisimleri tespit etmek için yüksek duyarlılığa (% 90) ve bağırsak tıkanıklığını saptamak için orta derecede duyarlılığa (% 49) sahip olduğu gösterilmiş olmasına rağmen, abdominal ağrı ve ateş ya da apsenin kaynakları için düşük bir duyarlılığa (sensitiviteye) sahiptir, bu da bu durumda, radyografinin rolünü sınırlamaktadır . Geride kalan cerrahi alet veya sünger için herhangi bir endişe varsa, radyografilerde cerrahi sünger markörlerinin klasik görünümü nedeniyle bir radyografi bu popülasyonda yararlı olabilir.

Floroskopi

Apselerin tespitinde sınırlı olmasına rağmen, özellikle BT’de şüpheli (belirsiz) bulgular olduğunda, bazı bağırsak postoperatif sızıntıların (kaçakların) değerlendirilmesinde floroskopik muayeneler yararlıdır. Floroskopik muayeneler, aşağıda tartışıldığı gibi, olası bir sızıntının değerlendirilmesinde pozitif oral kontrastlı BT kullanımı ile güçlendirilebilir veya tamamlanabilir. BT, postoperatif sızıntıların belirlenmesinde nonoperatif veya endoskopik tedavinin izlenebilmesi için apse drenajına izin verme ek avantajına sahiptir.

Kontrast Enema

Yakın zamanda kolorektal anastomozların oluşması durumunda, bir çalışma, suda çözünebilir lavmanların, distal anastomoz kaçaklarının tespitinde BT’den daha iyi duyarlılığa (sensitiviteye) sahip olabileceğini, ancak hastada bir proksimal kolon anastomozu varsa, her ikisinin de bir sızıntıya karşı duyarlı olmadığı gösterdi.

SBFT (İnce Barsak Pasaj Grafisi) ile Üst GI

Bariatrik cerrahiden sonra sızıntıları tespit etmek için üst GI kontrast muayenelerinin duyarlılığı (sensitivitesi) % 22-% 79 olarak raporlar arasında değişmektedir.

BT

IV kontrastlı abdomen ve pelvis BT’si çoğunlukla ilk çalışmadır ve genellikle postoperatif hastada ağrı ve şüpheli apsenin değerlendirilmesi için optimal bir görüntüleme yöntemi olarak kabul edilir. 3 ve 30 gün arasında şüpheli apsesi olan tüm hastalarda elde edilen pozitif oral ve IV kontrastlı BT taramalarının kullanımını değerlendiren bir çalışma, taramanın postoperatif ilk haftada veya daha sonra yapılmasına bakılmaksızın benzer bir tanısal sonuç gösterdi. Ancak, klinik şüphenin tanısal sonucu etkileyebileceğini bilmek önemlidir. Kolorektal rezeksiyon sonrası postoperatif hastaları inceleyen retrospektif bir çalışma, bir enfeksiyon için klinik kaygıları olan hastaların yaklaşık % 75’inin sıvı toplanmasına (birikimine) sahip olacağını, ancak bunların bir çoğunun apseleri temsil etmeyeceğini ortaya koymuştur. Çalışılan klinik, laboratuvar ve radyolojik parametrelerden, yalnızca yüksek bir klinik şüphe indeksi ve cerrahi bölgeye sıvı toplanmasının yakınlığı, enfekte olmuş bir sıvı toplanmasının öngörülmesi (tahmini) ile ilişkiliydi. Elektif pankreatik rezeksiyonların retrospektif bir derlemesinde, intraabdominal enfeksiyonlar, prosedürden ortalama 11.8 gün sonra teşhis edildi; özellikle, karın ağrısı ve peritonit, nadir görülen sunumlardı ve erken postoperatif BT, ateş ve sepsis ile başvuran herhangi bir hastada önerildi.

Reklam

Anastomoz bütünlüğünü değerlendirirken, ekstraluminal kontrast varlığı hasta semptomlarının kaynağını lokalize edebileceğinden, sızıntıları göstermek için pozitif oral veya rektal kontrast uygulaması yararlı olabilir. Postoperatif anastomoz kaçağı durumunda, BT ve floroskopik muayeneler, % 100 duyarlı olmadıklarından, tamamlayıcı rollere sahip olabilirler. Bariatrik cerrahi ortamında, sızıntı tespitinin hassasiyetini (sensitivitesini) karşılaştıran bir çalışma, müdahale gerektiren klinik olarak anlamlı sızıntılar için floroskopi ile karşılaştırıldığında % 79 (% 95 GA, 61.6–90.0), BT için % 95 duyarlılık (% 95 GA, 81.8-99.1) gösterdi; ancak, postoperatif hastaların kohortlarında sadece 20 klinik olarak kanıtlanmış sızıntı (kaçak) olduğunu belirtmek önemlidir. Bu durumda, açıklanamayan semptomlar devam ederse, operatif eksplorasyon göz önünde bulundurulduğunda, görüntüleme negatifse, klinisyenler, sızıntı için yüksek bir şüphe indeksini korumalıdırlar.

Kolorektal anastomozların belirlenmesinde, kanıtlanmış sızıntıları olan 36 hastayı değerlendiren bir çalışmada, suda çözünebilir lavmanın (enemanın) distal anastomoz kaçaklarının tespit edilmesinde BT’den daha iyi duyarlılığa sahip olabileceği gösterilmiştir (% 88 vs. % 12, P <.001), ancak eğer hastada proksimal kolon anastomozu varsa, çok az sayıda hastada (n = 10) her ikisi de sızıntıya duyarlı değildi. BT aynı zamanda omental enfarktüs veya torsiyon dahil olmak üzere postoperatif karın ağrısının diğer nedenlerinin teşhis edilmesine yardımcı olabilir. IV kontrastı postoperatif sıvı birikimlerinin tespitine ve karakterize edilmesine yardımcı olsa da, IV kontrastı olmadan ancak pozitif oral kontrastla birlikte BT, şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda, sıvı toplanmaları ve anastomoz kaçakları taraması için onun yerine kullanılabilir. Benzer şekilde, yakın zamanda böbrek veya karaciğer transplantasyonu yapılan hastalarda IV kontrastının uygulanamadığı durumlarda, intraabdominal apseleri değerlendirmek için oral kontrastlı BT kullanılabilir. IV kontrastlı ve IV kontrastsız BT, genel olarak bu endikasyon için gerekli değildir. Kontrendikasyonlar, bu uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınmaz.

MRG

Postoperatif hastada nonlokalize abdominal ağrı ve ateş durumunda MRG kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma bulunmamaktadır. BT en sık uygulanandır; ancak, MRG, imaj (görüntülemenin) elde edilmesi optimize edildiğinde abdominal ve pelvik abseleri tespit etmek için doğru bir muayene olabilir. Postoperatif hastalarda spesifik olarak yapılmamasına rağmen, basit enfekte olmayan assiti olan MRG uygulanan, bilinen absesi olan 29 hastaların retrospektif bir derlemesinde, MRG standart T2 ilağırlıklı ve postkontrastsız T1 ağırlıklı seriler ile yapılan tetkiklerde, abdominal apselerin tespitinde 2 gözlemci için % 100 doğruluk gösterdi. İlginç bir şekilde, 2 gözlemci için imajlar sadece T2 ağırlıklı ve difüzyon ağırlıklı görüntüleme ile incelendiğinde benzer duyarlılıkları vardı (gözlemci 1 için % 100 ve gözlemci 2 için % 96.6)  ve bu da nonkontrast MRG üzerinde enfekte olanları, enfekte olmamış sıvıdan tespit etmek ve ayırt etmek için uygulanabilirliğini gösterdi. Singh ve ark. tarafından yapılan retrospektif çalışmada, apandisit tespitine ek olarak, yazarlar akut pelvik ağrı ile başvuran MRG yapılan kadın hastalarda 5 abseyi (2 tubo-ovaryan apse) tespit edebildiler. Akut karın ağrısı ile başvuran hastalarda, nonkontrast, hızlı elde edilen Half-Fourier, single-shot turbo spin-eko MRG prospektif değerlendirmesinde, Byott ve ark., divertiküler ve böbrek apseleri dahil olmak üzere,% 99 (468 hastadan 463’ünde) genel bir doğruluk gösterdi.

Anastomoz kaçaklarının tespitinde MRG’nin doğruluğu araştırılmamıştır.

 US

Postoperatif hastada nonlokalize abdominal ağrı ve ateş durumunda US kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma bulunmamaktadır. Postoperatif ağrı, yüzeyel dikişler (zımba dikişi) ve bandajlar, sonografi uzmanının ameliyat bölgesini değerlendirmeki kabiliyetini (becerisini) sınırlandırabileceği için, US’nin cerrahi bölgede gerçekleştirilmesi zor olabilir. Ayrıca, postoperatif ileusu olan hastalarda, bağırsak gazı ile ilişkili artefakt, daha derin yumuşak dokuların görüntülenmesini engelleyebilir. Abdominal apselerin değerlendirilmesinde US, BT, radyografi ve sintigrafinin doğruluğunu karşılaştıran, birçoğu postoperatif 40 hastaya ait daha büyük bir prospektif çalışma, % 82’lik postkontrast BT doğruluğu, % 77’lik BT negatif prediktif değeriyle karşılaştırıldığında, US’nin % 60’lık bir genel doğruluğa ve % 55’lik negatif öngörü (prediktif) değerine sahip olduğunu gösterdi. Genel olarak apselerin saptanması ile ilgili olarak, US, spesifik endikasyonlarda yararlı olabilir, ancak intraabdominal abse için spesifik olarak değerlendirmek üzere çoklu çalışma yapılan 92 hastanın bir retrospektif çalışması, BT’nin % 88 ve % 93’üyle karşılaştırıldığında, US için % 75 duyarlılık (sensitivite) ve % 91 özgüllük (spesifite) göstermiştir. Yazarlar, BT’nin apse lokalizasyonu için gerekli olan tek test olduğu sonucuna varmışlardır.

FDG-PET/BT (Fluorodeoksiglukoz Pozitron Emisyon Tomografi/ Bilgisayarlı Tomografi)

Postoperatif hastada nonlokalize abdominal ağrı ve ateş durumunda nükleer tıp görüntülemesinin kullanımını değerlendiren sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. FDG-PET/BT, bilinmeyen orijinli non-lokalize ateşlerin tetkikinde yararlıdır, ancak yakın zamanda yapılan abdominal veya pelvik cerrahide, normal postoperatif inflamasyon, yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, FDG-PET/BT, ilgili cerrahi ve klinik bilgilerle ve diğer görüntüleme çalışmaları negatif veya sonuçsuz olduğunda, diğer görüntüleme çalışmalarına tamamlayıcı bir şekilde kullanılabilir.

 Nükleer Tıp

1980’li yıllardan 1990’lara kadar yapılan eski çalışmalar, BT taraması negatif veya belirsiz (şüpheli) olduğunda abdominal enfeksiyonları ve apseleri değerlendirmede galyum taramalarının, indiyum ve teknesyum lökosit taramalarının yararlı olduğunu gösterdi. Bununla birlikte, bu çalışmaların yayınlanmasından bu yana BT teknolojisinin önemli ölçüde ilerlediğini bilmek önemlidir. Teknesyum işaretli lökositler ile ilgili daha eski literatürde, BT ile yeterli yeni karşılaştırma olmamasına rağmen, abdominal apselerde çok yüksek bir duyarlılık ve özgüllük de önerilmiştir. Ayrıca, safra kesesi hasarı veya yakın zamanlı hepatobiliyer cerrahi durumunda, kolesintigrafi bir safra kaçağının varlığını doğrulayabilir.

Varyant 3: Akut nonlokalize abdominal ağrı. Nötropenik hasta. İlk görüntüleme.

Nötropenik hastalarda abdominal ağrı, intra-abdominal hastalıkların klasik klinik ve laboratuvar bulgularının olmaması nedeniyle tanısal bir sorun olmaya devam etmektedir. Bu nedenle, bu hastalarda akut abdomen tanısı gecikebilir. Nötropeniye klinik uygulamada daha sık rastlanır ve sitotoksik kemoterapi veya immünsüpresif tedavi nedeniyle olabilir. Clitridium difficile koliti, sitomegalovirus koliti, greft-versus-host hastalığı (GVHD), nötropenik enterokolit, bağırsak iskemisi ve perforasyonu dahil olmak üzere, bu hasta popülasyonunda kolitidler ve enteritidiler yaygın olarak bulunur. Bir çalışmada abdominal ağrının en sık nedenlerinin nötropenik enterokolit (% 28) ve SBO (ince bağırsak tıkanıklığı) (% 12) olduğu bildirilmiştir. Atipik ve fırsatçı enfeksiyonlar, kemoterapiyle ilişkili mukoza hasarı ve tümörler, bağırsak patolojisi ile sonuçlanabilir ve ilk görüntüleme modalitesi olarak sıklıkla IV kontrastlı BT ile yaklaşılır.

Radyografi

Nötropenik hastada akut nonlokalize veya diffüz abdominal ağrı durumunda radyografinin kullanımını değerlendiren yeni çalışma bulunmamaktadır. Radyografi, kolitidilerin ve enteritidilerin saptanmasında düşük genel duyarlılık göstermektedir ve düşük doz BT bile abdominal radyografi ile karşılaştırıldığında üstün tanı sonucu göstermektedir. Çoğu yazar, erişkinlerde travmatik olmayan (nontravmatik) abdominal ağrının değerlendirilmesinde radyografilerin sınırlı bir role sahip olduğunu öne sürmektedir.

Kontrast Enema

Nötropenik hastada akut nonlokalize veya diffüz abdominal ağrı durumunda kontrast lavman kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma bulunmamaktadır.

SBFT (İnce Barsak Pasaj Grafisi) ile Üst GI

Nötropenik hastada akut nonlokalize veya diffüz abdominal ağrı durumunda SBFT ile üst GI serilerinin kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma bulunmamaktadır. BT, genellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastada ince bağırsak patolojisini teşhis etmek için yapılan ilk görüntüleme çalışmasıdır, ancak bazen mukozal lezyonlar küçük olduğunda, baryum çalışmaları ek tamamlayıcı bilgiler sunabilir.

Reklam
BT

IV kontrastlı BT, onun yüksek uzaysal çözünürlüğüne ve kilit görüntüleme özelliklerini gösterme yeteneğine sekonder abdominal ağrısı olan nötropenik hastanın değerlendirilmesinde son derece yararlıdır. İnce bağırsak ve kolonun enfeksiyöz ve inflamatuar süreçleri,  IV kontrastlı BT ile iyi gösterilir, bu da apseleri veya perforasyonları göstermenin ek avantajını sunmaktadır. Nötropenik enterokolitin (% 28) ve SBO’nun (% 12) bu durumda sıklığı düşünüldüğünde ve nötropenik enterokolit büyük ölçüde cerrahi tedavi olmadan yönetildiği için, BT ile erken ve doğru bir teşhis, gereksiz cerrahiden kaçınarak uygun tıbbi tedaviyi başlatabilir. Ayrıca, diğer abdominal infeksiyonlar, kemoterapiyle ilişkili mukozal hasar ve visseral tümörler BT ile gösterilebilir. IV olmadan ancak pozitif oral kontrast ile BT, ciddi böbrek yetmezliği veya iyotlu (iyot içeren) kontrast alerjisi öyküsü varsa bir alternatif olarak kullanılabilir. Kontrendikasyonlar, bu uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınmamaktadır. Multifazik BT görüntüleme, karaciğer veya böbrekler ile ilgili spesifik klinik endikasyonların yokluğunda çok az ek yarar sağlar.

MRG

Nötropenik hastada akut nonlokalize veya diffüz abdominal ağrıda MRG kullanımını değerlendirmek için mevcut yeni bir çalışma bulunmamaktadır. SBO’yu (ince bağırsak tıkanıklığını) değerlendirmek için kontrastlı MRG kullanılabilmesine rağman, nötropenik hastada, nötropenik enterokolit veya diğer yaygın koliditiler veya enteritidiler için onun tanısal doğruluğunu değerlendirmek amacıyla herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Kontrastlı MRG, iyotlu kontrast maddeye karşı alerjik reaksiyon öyküsü olan hastalarda yüksek yumuşak doku kontrastı ve gadolinyum uygulama imkanını sunar. Özel protokoller (MR enterografi veya kolonografi), ince bağırsak ve kolonları tetkik etmek için mevcuttur ve çoğunlukla acil olmayan durumda, inflamatuar barsak hastalığı öyküsü olan hastalarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. BT uygulanamayan ve bağırsağın primer tanısal bir değerlendirme olduğu klinik olarak stabil hastalar için, kontrastsız ve kontrastlı MRG (ve özellikle MR enterografi) alternatif bir görüntüleme seçeneği olabilir.

US

Nötropenik hastada akut nonlokalize abdominal ağrı durumunda US’nin değerlendirilmesi için yeni bir çalışma mevcut değildir. US, HIV kolanjiyopatisinin değerlendirilmesi de dahil olmak üzere karaciğer, böbrekler ve safra kanalının hızlı bir şekilde değerlendirilmesine hizmet edebilir. Uzun süreli ateş şikayetiyle başvuran HIV enfekte olmuş bir hastada, bir çalışma, abdominal US’nin, başvuru yapan popülasyonun % 14’ünde karaciğer lezyonlarını ve splenik mikro apseleri başarıyla tespit ettiğini gösterdi.

Nükleer Tıp ve FDG-PET/BT

Nötropenik hastada akut abdominal ağrı durumunda, nükleer tıp görüntülemesinin kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma yoktur ve bu durumda onun kullanımı için spesifik belirtiler yoktur. Enfeksiyöz, inflamatuar ve neoplastik süreçler için tüm vücut görüntüleme ve duyarlılığı (sensitivitesi) nedeniyle, FDG-PET/BT, özellikle önceki kesitsel görüntüleme bir kaynak (neden) ortaya çıkarmamışsa, bilinmeyen orijinli nonlokalize ateş durumunda yararlıdır. Ayrıca, safra kesesi veya diğer hepatobiliyer hastalıklarla ilgili spesifik bir endişe varsa kolesintigrafinin bir rolü olabilir.

 

Varyant 4: Akut nonlokalize abdominal ağrı. Aksi belirtilmemiştir. İlk görüntüleme.

Nonlokalize, travmatik olmayan abdominal ağrının nedenleri geniş kapsamlıdır ve bu nedenle görüntüleme, tüm abdomen ve pelvisi görselleştirmek, visseral, solid organ ve vasküler anormallikleri taramak için yeterince geniş olmak zorundadır. Görüntüleme stratejileri, eşzamanlı ateşi olan hastalarda benzerdir, çünkü ağrı kaynaklarının çoğu örtüşmektedir. BT sıklıkla ilk önce yapılır.

Radyografi

Konvansiyonel (geleneksel) radyografiler sıklıkla uygulanmasına rağmen, çalışmalar erişkinlerde travmatik olmayan abdominal ağrının değerlendirilmesinde sınırlı bir role sahip olduklarını göstermiştir. Bir çalışma, bağırsak tıkanıklığı ve konstipasyon durumunda yararlı olabileceklerini göstermesine rağmen, bunlar sadece pozitif bir sonucu takip eden görüntülemeyi engelleyeceği durumlarda önerilmektedir. Bir travmatik olmayan acil serviste abdominal radyografi çekilen 874 hastanın bir çalışmasında, abdominal radyografi, hastaların sadece % 4’ünde klinik yönetimin değiştirilmesinde yardımcı oldu. Bir başka büyük çalışma, tek başına klinik tanılarla karşılaştırıldığında, abdominal radyografilerin klinik tanılarla birlikte kullanıldığında doğruluğunda anlamlı bir değişiklik olmadığını gösterdi. İki çalışma, düşük doz BT’nin, hastaların sadece yaklaşık % 20’sinde pozitif olan abdominal radyografilere göre daha iyi klinik bilgi sağlayabileceğini göstermiştir. Bu çalışmalardan bir tanesi, bir abdominal radyografinin radyasyon dozunun sadece iki katı ile ve oral veya IV kontrastsız olarak yapıldığında, düşük doz BT’nin hastaların % 64’ünde doğru tanıyı koyabileceğini göstermiştir.

Kontrast Enama

Kontrastlı lavman görüntülemesinin nonlokalize abdominal ağrı ortamında kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma yoktur ve bu ortamda kullanımı için spesifik endikasyonlar bulunmamaktadır. Endoskopi, inflamatuar barsak hastalığı olduğundan şüphelenilen hastalarda mide ve kolonun tercih edilen başlangıç muayenesidir.

SBFT (İnce Barsak Pasaj Grafisi) ile Üst GI

SBFT ile üst GI serilerinin, nonlokalize abdominal ağrı durumunda kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma yoktur ve bu durumda kullanımı için spesifik endikasyonlar bulunmamaktadır. Şüpheli Crohn hastalığında, ince bağırsakların değerlendirilmesinde abdominal BT, BT veya MRG enterografisi önerilen çalışmalardır.

BT

BT, lokalize edici semptomlara ve/veya laboratuar bulgularına bağlı olarak, IV kontrastsız ve/veya oral kontrastlı veya oral kontrast olmadan gerçekleştirilebilir. Genel olarak, tanı için ek prekontrast ve postkontrast imajlara ihtiyaç duyulmadığından, tek fazlı bir IV kontrastlı muayene yapılır. Apandisitin değerlendirilmesi için abdominal radyografilere alternatif olarak oral veya IV kontrast kullanımı olmadan abdominal BT önerilmiştir. Ancak, IV kontrast kullanımı, tespit edilebilir patolojinin spektrumunu arttırır. Aksi belirtilmedikçe, BT’nin sonraki tartışmasında, IV kontrastlı BT’ye atfedilir. Kontrendikasyonlar, uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınmaz.

Pek çok kurum, taramanın elde edilmesinde gecikme ve şüpheli diyagnostik avantaja karşı departman ve acil servis veriminin dengelenmiş olması nedeniyle artık oral kontrastı rutin olarak kullanmamaktadır. Pozitif oral kontrast bağırsak ilişkili patolojinin belirlenmesinde güvenin artmasına yardımcı olabilir; ancak, BT teknolojisinde multiplanar (çok düzlemli) reformlar ile gelişmeler, karın ağrısı olan hastalarda tanısal güveni artırabilir.

Reklam

Bazı çalışmalar, BT’nin karın ağrısı ile başvuran hastaların son tanısını ve tedavisini geliştirdiğini göstermiştir. Acil servise karın ağrısı ile başvuran 547 hastanın prospektif bir çalışması, BT’nin hastaların % 54’ünde tanıyı ve sık sık yatkınlık biçimlerini değiştirdiğini, gözlem için hastaneye başvuru yerine daha büyük bir oranda hastanın taburcu edildiğini gösterdi. Diğer çalışmalar, BT’nin klinik tanıdan daha iyi (üstün) olduğunu göstermiştir. Buna ek olarak, akut karın ağrısı olan hastalarda BT’nin kullanımı, acil servis klinisyeninin kesinlik düzeyini artırır, hastane yatışlarını % 24 oranında azaltır ve 30 günlük hasta revizit oranlarında azalma ile ilişkilidir.

Travmatik olmayan karın ağrısı ile başvuran 584 acil servis hastasının prospektif bir çalışmasında, BT’nin tanıyı değiştirdiği, tanısal kesinliği artırdığı ve olası hasta yönetim kararlarını etkilediği gösterilmiştir. Bu çalışmada, BT, hastaların % 49’unda önde gelen (başlıca) tanıyı değiştirmesi ve % 70.5’ten (pre-BT )% 92.2’ye (post-BT) ortalama doktor tanı kesinliğini arttırması için kullanıldı. Tedavi (yönetim) planı hastaların % 42’sinde BT ile birlikte değiştirildi. Acil servise karın ağrısı şikayetiyle başvuran 522 genç erişkin hastanın bir başka çalışmasında, BT’nin gerekli olmadığı konusunda güvence vermesi için hiçbir laboratuar testi yeterli değildi. Akut karın ağrısı olan ve bir abdomen BT’si çekilen 333 aci servis hastasını değerlendiren bir retrospektif çalışma, radyoloğun, ilgili klinik veya laboratuvar bilgisine kör olması (körleştirilmesi) durumunda, doğruluğunda anlamlı bir fark olmadığını gösterdi (yaklaşık % 85). BT, özellikle üst bağırsak perforasyon durumunda, cerrahi yaklaşımı etkileyebilecek visseral perforasyon bölgesinin belirlenmesinde yüksek derecede kesin sonuç verir.

Yaşlanan ABD nüfusuyla ve akut karın ağrısında nispeten yüksek acil servis sıklığıyla birlikte, yakın tarihli birçok çalışma, yaşlı hastaların, özellikle de tanıların ve abdominal BT kullanımının, görüntüleme değerlendirmesini incelemiştir. Bu makaleye bağlı olarak, yaşlılar, > 65 yaşından > 80 yaşına kadar değişmektedir. Nüfusun bu alt kümesinde, birçok laboratuvar testi nonspesifiktir ve ciddi anormalliklere rağmen normal olabilir. Birçok yazar, yaşlı hastalarda BT’nin liberal (özgür) kullanımını savunmaktadır. BT muayenesi yapılan yaşlı hastalarda abdominal ağrının en sık nedenleri, genç hastalardakinden farklıdır. Retrospektif bir çalışma, 80 yaş üstü 464 hastada BT kullanımını incelemiş ve en yaygın tanıların SBO (% 18), divertikülit (% 9), abdominal aort anevrizması ve diseksiyonu dahil noniskemik vasküler acil durumlar (% 6), bağırsak iskemisi (% 4), apandisit (% 3) ve kolonik tıkanıklık (% 2) olduğunu saptamıştır. Bu tanılar, hastaların % 43’ünde klinik olarak şüphelenilmeyendi. Akut mezenterik iskemi insidansını 75 yaşın üzerindeki hastalarda değerlendiren bir başka çalışma, akut apandisit veya rüptüre abdominal aort anevrizmalarına göre daha fazla akut mezenterik iskemi insidansıyla birlikte, bu popülasyonda yüksek bir yaşa bağlı insidans göstermiştir. Bu hastalar genellikle nonspesifik bir sunuma sahiptir ve yazarlar, akut karın ağrısı ile başvuran 75 yaşın üzerindeki tüm hastalarda mezenterik vaskülatürün yeterli bir şekilde değerlendirilmesini sağlamak için kontrast ile birlikte çift fazlı (arteriyel ve portal venöz faz) BT kullanımını önermektedir.

Bağırsak iskemisi olan hastalarda, BT, damar trombozunu, intramural veya portal gazı ve bağırsak duvarının artma (gelişme) eksikliğini tespit edebilir. Mezenterik iskemiden şüphelenildiğinde, BT anjiyografi tercih edilen yöntemdir; bununla birlikte, klinik sunum daha az spesifik ise, rutin bir IV kontrastlı abdominal BT, iskemi bulgularını tarayacak ve diğer patolojileri değerlendirecektir. Azalmış segmental barsak duvarı artışı (gelişimi), bu durumda IV kontrast madde uygulamasının önemini vurgulayarak, segmental bağırsak iskemisi için % 100 spesifik olduğu gösterilmiştir.

BT akut karın ağrısı durumunda çok yüksek bir değere sahip olmasına rağmen, bir BT elde etme kararını etkileyebilecek bazı faktörlerden söz etmek önemlidir. Akut karın ağrısı olan acil servise başvuran tüm hastalarda bir BT taramasının etkisini araştıran bir randomize kontrollü çalışma, BT’nin spesifik klinik endikasyonlar için yapılan hastalara kıyasla, BT rastgele elde edildiğinde daha yüksek tedavi maliyetleri olduğunu gösterdi; bu çalışmanın sonuçları, klinik şüphe ile endike olduğunda karın ve pelvik BT’lerin elde edilmesi gerektiğini öne sürmektedir. Bu makale için uygunluk değerlendirmesinde maliyet dikkate alınmamaktadır. Hasta semptomlarına göre ele alınan bölgeyi azaltarak radyasyon dozunu azaltma girişimleri, bu yaklaşımın anormal vakaların sadece % 33’ünde tüm akut patolojileri görselleştirdiğini ve bunun kabul edilemez derecede yüksek yanlış tanı olasılığını ortaya çıkardığını açığa çıkartmıştır; bu nedenle, genellikle tüm abdomen ve pelvis taranmaktadır. 200 hasta üzerinde yapılan retrospektif bir çalışma, travmatik olmayan abdominal ağrıya yönelik yapılan ilk BT negatif BT (ler) çekildikten sonra, ilk sunumda % 22’den dördüncü BT’de veya daha fazlasında % 5.9’a azalarak, tekrar abdominal BT’nin düşük tanısal verime sahip olduğunu; daha yüksek tanısal BT verimini (sonucunu) öngörebilen klinik faktörlerin, lökositoz ve APACHE-II skorları olduğunu göstermiştir. Karın ağrısı olan 574 hastanın, eş zamanlı diyaresi olan 124 hastalık bir alt grubuyla, bir retrospektif çalışması, BT’nin sadece karın ağrısı olan hastaların % 53’ünde, ancak eş zamanlı diyaresi olan hastaların sadece % 11’inde tedaviyi değiştirdiğini, bu durumda BT görüntülemeye “düşünceli bir yaklaşım” olarak üzerinde durulması gerektiğini buldu. Ayrıca, nonspesifik üst abdominal ağrısı olan 127 hastanın retrospektif bir analizi, BT’nin % 64 oranında nispeten düşük bir negatif prediktif değere sahip olduğunu ve daha çok gözden kaçırılan hastalıkların, pankreatikobilier inflamatuar süreçleri ve ayrıca gastrit ve duodeniti içerdiğini gösterdi. Hamilelik durumunda, özellikle de senaryo acilse, MRG kolayca elde edilemediğinde ve/veya US bulgularıyla tanı konulamadığında ya da şüpheli olduğunda, BT’nin bir rolü olabilir.

MRG

MRG’nin akut bağırsak patolojisinin hızlı tanısı ve şu jinekolojik acil durumlar için klinik olarak yararlı bilgiler sağladığı gösterilmiştir: ovaryan kanama, ektopik gebelik, tümör rüptürü, torsiyon, hemoraji (kanama), enfarktüs ve pelvik inflamatuar hastalık. MRG’nin BT’ye göre daha uzun elde edilme süreleri olmasına rağmen, teknolojide gelişmeler, özel olarak hazırlanan abdominal protokollerle birleştirildiğinde, 10 dakika veya daha kısa sürede gerçekleştirilebilir. Akut karın ağrısı olan (renal kolik hariç) 468 hastada, 2 dakikadan daha az görüntü alma süresi ile birlikte nonkontrast MRG kullanımına yönelik prospektif bir çalışma, akut barsak inflamasyonu, tıkanıklık ve pankreatikobiliyer hastalıklardan böbrek inflamasyonu ve jinekolik süreçlere kadar uzanan hastalıkların tanısında % 99’luk bir genel doğruluk gösterdi. Akut pelvik ağrısı durumunda, kontrastlı MRI, akut apandisit, over torsiyonu ve diğer adneksiyal hastalıkları doğru bir şekilde teşhis edebilir. Yararlı bilgiler kontrastsız elde edilebildiğinden, MRG, mümkün olduğunda, hamile hastaların görüntülemesinde US’yi takip eden güvenilir bir sonraki adım olduğu gösterilmiştir. MRG, hamile hastaların görüntülemesinde kullanılan, tercih edilen bir problem çözme yöntemi haline gelmektedir çünkü US ve BT’nin dezavantajlarını önlemektedir. Bu varyant için MRG derecelendirmeleri, hastanın gebe olmadığını varsaymaktadır.

US

US, karın ağrısı kaynakları için abdomeni taramak amacıyla kullanılabilir. Gebe olmayan erişkin bir hastada, negatif veya bir sonuca varmayan sonuçlara sahip olan hastalarda BT’yi takiben US’in elde edilmesinin hastalık için en iyi duyarlılığı (sensitiviteyi) sağladığı öne sürülmüştür. Ayrıca, US, Crohn hastalığının aktivitesini değerlendirilmesinde kullanılabilecek kolesistit, kolanjit, karaciğer apsesi, divertikülit, apandisit ve ince bağırsak iltihabı dahil olmak üzere seçilmiş lokalize koşullarda yararlı olabilir. Bu endikasyon için sıklıkla kullanılmamasına rağmen, bazı küçük çalışmalar, şüpheli ince bağırsak tıkanıklığı tanısında abdominal radyografilere göre daha duyarlı ve spesifik olabileceğini ve özel uzman merkezlerde BT’ye benzer bir duyarlılığa sahip olabileceğini öne sürmektedir. US, bir apsenin ya da malignitenin (lenfoma gibi) kısımlarını gösterebilmesine rağmen, özellikle artmış bağırsak gazı ya da serbest intraperitonal havanın varlığında, abdomenin birçok bölgesini görüntülemek için optimize edilmemiştir. Bu eksikliklere rağmen, US, bu durumda, genç hastalarda ilk görüntülemede yararlı olabilir.

Hamile hastada, nontravmatik karın ağrısının değerlendirilmesinde en gerekli tanısal bilgi US ile birincil görüntüleme yöntemi olarak elde edilebilir. Apandisit, hamile hastada acil cerrahi gerektiren abdominal ağrının en yaygın nedenidir. Hamile olmayan bir hastada ağrı daha güvenilir bir paterni (periumbilikal veya sağ alt kadran) izleyebilmesine rağmen, hamile hastalarda ağrı bölgesi (yeri) ile apandisitin varlığı ilişkili (arasında bir ilişki) olmayabilir. US, sıklıkla bu senaryoda kullanılan ilk görüntüleme yöntemidir. Hamilelerde travmatik olmayan karın ağrısının diğer nedenleri arasında; idrar yolu enfeksiyonu, ürolitiyazis, ektopik gebelik, ovaryan torsiyon, adneksiyal kitleler, plasental anormallikler, akut kolesistit, pankreatit veya inflamatuar bağırsak hastalığı bulunmaktadır. Bunların birçoğu US ile ve şüpheli bulgular için teşhis edilebilir, sonrasında nonkontrast MRG uygulanabilir. Bu varyant için US’nin derecelendirilmesi, hastanın gebe olmadığını varsaymaktadır.

Nükleer Tıp

Genel olarak, nükleer tıp görüntülemesinin, ateşli veya ateşsiz, nonlokalize abdominal ağrı durumunda kullanımını değerlendiren sınırlı çalışmalar vardır. Safra kesesi veya diğer hepatobiliyer hastalıklarla ilgili spesifik bir endişe varsa, kolesintigrafi bir rol oynayabilir.

Tavsiyelerin Özeti
  • Nonlokalize abdominal ağrı ve ateş durumunda, abdominal apseler ve geniş bir aralıktaki ek patolojileri değerlendirmek için, IV kontrastlı abdomen (batın) ve pelvis BT’si genellikle uygundur.
  • Postoperatif hastada nonlokalize abdominal ağrı ve ateş durumunda, postoperatif apseler, kaçaklar veya kanama açısından değerlendirmek için IV kontrastlı batın ve pelvis BT’si genellikle uygundur.
  • Abdominal ağrı ve nötropeni durumunda, atipik ve fırsatçı abdominal enfeksiyonlar, viseral patolojiler ve tümörleri değerlendirmek için IV kontrastlı batın ve pelvis BT’si genellikle uygundur.
  • Aksi belirtilmedikçe nonlokalize abdominal ağrı durumunda, IV kontrastlı batın ve pelvis BT’si genellikle uygundur ve çok çeşitli (geniş bir aralıktaki) patolojileri tarayabilir. IV kontrastı olmadan batın ve pelvis BT’si, hasta IV kontrastını alamıyorsa uygundur. Bu klinik ortamda, klinik olarak yararlı bilgiler sağlamak için, IV kontrastı olmadan ve IV kontrastıyla batın ve pelvisin MRG’si de kullanılabilir.

 

Öngörülen İstisnalar

Nefrojenik sistemik fibrozis (NSF) skleroderma benzeri bulgular gösteren, sınırlı klinik sekellerden fatal durumlara kadar değişen bir dizi bozukluğuğu içerir. Ağır renal fonksiyon bozukluğu ve godolinyum içeren kontrast madde alımıyla ilşkili görünmektedir. Diyaliz hastalarında ve nadiren GFR’si çok sınırlı (örn.<30 mL/dk/1.73 m2) hastalarda görülürken bunun dışındaki hastalarda hiç görülmez. NSF ile ilgili birikmekte olan literatürde aksini savunan görüşler olsa da, diyaliz hastalarında olası yararları risklere açıkça üstün olmadıkça kullanılmaması, GFR’si 30 mL/dk/1.73m2 den düşük hastalarda kullanımının sınırlanması konusunda görüş birliği mevcuttur.

Kaynaklar
  1. American College of Radiology ACR Appropriateness Acute Nonlocalized Abdominal Pain

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


blank
Yükleniyor..